Kurdistaninnartaneleri
  Dr.Özlem Galip
 
DR. ÖZLEM GALİP
ozlemgalip@hotmail.co.uk

İçeriden ve dışarıdan Gezi Parkı direnişi

İngiltere Gündemi


İstanbul’da Taksim Gezi Parkı’ndan ağaçların sökülmesini engellemek amacıyla başlayan eylemlerin ilk altı gününe içeriden, son yedi gününe de dışarıdan tanık oldum. Onlarca kişinin bir araya gelmesiyle başlayan bir protestonun, özellikle BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in kendini iş makinelerinin önü atması ile park yıkımını önlemesi, İstanbullular’da büyük bir direniş yarattı. Bu direnişi gördüm.
Park işgaline karşıt başlayan direnişin nasıl da halka halka büyüdüğüne de şahit oldum. Direniş, gece gündüz parkta nöbet tutularak başladı, polis teşkilatının müdahalesiyle bir kaosa döndü. Kaos, direnişe dönüştü. Parktan Taksim’e, Taksim’den Beyoğlu’nun arka sokaklarına, arka sokaklardan Beşiktaş’a, sonra Kadıköy’e, sonra Bursa’ya sonra Ankara’ya derken, direniş birçok Türkiye ve Kürdistan şehirlerine yayıldı. Bir çığ gibi büyüdü, kitleselleşti. Başbakanın eylemlere ilişkin dalga geçer tavırları yer yer kendi tabanının bile tepkisini topladı. Böylece belki de ilk defa fazlasıyla heterojen grupların bir araya gelmesiyle çoğunlukçu demokrasi hayal edilmeye başlandı. Faşizme karşı irade beyan özgürlüğü savunuldu. Polis şiddeti protestoları geniş tabanlı bir harekete çevirdi. 
Elbette ki tüm mesele bir kaç ağaçtan veyahut kapitalist kentleşme politikalarından ibaret değildi. Hükümetin alkol yasağı, neo-liberal politikaları, kürtaj yasası, en az 3 çocuk söylemleri, inkar ve baskıya dayalı yönetim anlayışı derken halk bu gidişata tabir-i caizse ‘one minute’ dedi. Olup biten budur aslında. Ancak ana akım Türk televizyon kanalları ve gazeteleri her zamanki gibi gerçekte olup bitenleri ya görmezden geldi ya da yüzbinlerce kişinin dahil olduğu eylemlilik halini, bir grup protestocu ve polis arasında geçen sıradan bir arbede şeklinde yansıttı. Sosyal medyayı sıkça kullananlar olaylardan haberdar olurken, ana akım medyadan olup bitenleri takip eden halk ise ayakta uyutuldu. Yani her zaman ki gibi içeriden sıkı bir sansür uygulandı. Peki dışarıdan? Dışarıdan ne söylendi?
 Dünya basını öncelikle ilk günden itibaren Gezi Parkı direnişiyle halka halka yayılan eylemlere büyük bir yer verdi. Çevik kuvvetlerin protestoları bastırmak için başvurdukları çeşitli şiddet yöntemleri ortak odak noktası halindeydi. İngiliz gazetesi The Guardian ve Amerikan medya organı olan CNN, polis müdahalesinin eylemlerin bastırılmasından ziyade daha artmasına sebebiyet verdiğini belirtirken Retuters haber ajansı, Gezi Parkı direnişini Türkiye’nin yılardır gördüğü en sert hükümet karşıtı protestosu olarak değerlendirdi. 
Alman Der Spiegel gazetesi, eylemlerin Başbakan Erdoğan’ı çok zor durumda bırakacağı haberini yaparken Rusya’nın İngilizce yayın yapan televizyonu Russia Today Türkiye’de yıllar sonra ilk kez binlerce göstericinin İstanbul’da polisle çatıştığını duyurdu. Fransız gazetesi Le Monde ise eylemleri, Erdoğan’ın otoriter tavırlarına ve Türkiye toplumunu İslamlaştırma politikalarına bir tepki olarak yorumladı. 
Polisin biber gazı ve tazyikli su ile sert müdahalesi sonucu ortaya çıkan görüntüler de ayrıca dışarıda büyük bir yankı uyandırdı. Görüntülerin yanı sıra, Türk medyasının eylemleri sansürleyen habercilik anlayışı da yine dünya basınında su yüzüne çıkan haberler arasında yer aldı. Yani Türk haber organları, dışarıda haber oldu. NTV’nin uyguladığı oto sansürün, BBC’de marka değerine bir zarar geleceği endişesi yarattı çünkü NTV, yıllardır BBC’nin bazı programlarını yayınlıyordu. BBC, Gezi olayları sırasında takındığı tavır nedeniyle boykot ve protestolara neden olan NTV’den habercilik güvencesi istedi.
Her ne kadar ‘Mustafa Kemal’in askeriyiz’ şiarlarıyla protestolarda yer alan ulusalcıların milliyetçi söylemleri direnişe gölge düşürse de bu protestonun bir farkındalık ve bir uyanış yarattığı şüphe götürmez bir gerçek. Türkiye’de her kesim bir şekilde ya meydana çıkıp slogan atarak ya da evde tencere ve tava sesleriyle kendi sesini duyurabileceğinin farkına vardı. Bu farkındalık devam etmeli ve tüm sesler birleşmeli. Ama içeriden ama dışarıdan; bu ses duyulmalı, duyurulmalı. 

 
   
 
kurdistaninnartaneleri.de.tl